NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
إِبْرَاهِيمَ
الْأَسْبَاطِيُّ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ الرَّحِيمِ
بْنُ
سُلَيْمَانَ
عَنْ
مُحَمَّدِ بْنِ
إِسْحَقَ
عَنْ عَاصِمِ
بْنِ عُمَرَ
بْنِ قَتَادَةَ
عَنْ
مَحْمُودِ
بْنِ لَبِيدٍ
عَنْ رَافِعِ
بْنِ خَدِيجٍ
قَالَ
سَمِعْتُ
رَسُولَ اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَقُولُ
الْعَامِلُ
عَلَى
الصَّدَقَةِ بِالْحَقِّ
كَالْغَازِي
فِي سَبِيلِ
اللَّهِ
حَتَّى
يَرْجِعَ
إِلَى
بَيْتِهِ
Râfi' b. Hadic'den demiştir ki:
Ben Rasûlullah
(S.A.V.)'i (şöyle) buyururken işittim:
"Hakkıyla (görev
yapan) zekât memuru evine dönünceye kadar, Allah yolunda (savaşan) gazi
gibidir."
İzah:
Tirmizî, zekat; Îbn Mâce,
zekat; Ahmed b. Hanbel
III-465, IV-I43.
Zekat memurunun
görevini hakkıyla yapması, onu İslamî esasları uygun
olarak ihlâs ile ve sevabına inanarak toplaması
demektir.
Zekat toplama görevini
bu ölçü ve bu anlayış içerisinde yapan bir zekat memuru, İslam toplumunu ayakta
tutan unsurların en mühimlerinden birine hizmet etmiş olacağı için uykusu da,
uyanıklığı da ibadet sayılacağı cihetle, Allah yolunda savaşan bir gazi gibi
sevaba nail olur.
Tuhfetü'l-Ahvezî yazarı bu mevzuda şöyle
diyor: "Aliyyül Kariye göre zekat memurunun
Allah yolunda savaşan bir gaziye benzetilmesi, onun bir gazi gibi devlet
hazinesine katkıda bulunması dünya ve âhiret
işlerinin yürütülmesindeki hizmetiyle de gazinin sevabına denk bir ecre nail
olması yönündedir.
îbn Arabi de bu mevzuda şöyle diyor: Gerçekten yüce Allah'ın
fazlı keremi çok büyüktür. Bu bakımdan bir gaziye maddi yardımda bulunarak onu
düşmana karşı silahla ve diğer harp malzemeleriyle teçhiz eden bir kimseye de
gazilik rütbesi vadettiği gibi, harbe gidemeyip de
gazinin çoluğuna çocuğuna hakkıyla bakan kimseleri
de gazi saymıştır.
İşte zekat memuru da
her ne kadar harp meydanında savaşmıyorsa da Allah yolunda savaşan kimselere ve
onların ailelerine sarf edilecek maddi imkânları toplayıp devlet hazinesine
teslim ettiği için, harb meydanında savaşan gazilere
benzetilmiştir. Çünkü netice itibariyle her ikisi de Allah yolunda
savaşmaktadır. Şu farkla ki, gazi bilfiil savaşmaktadır. .Zekat memuru ise bu
savaşa niyyetiyîe katılmaktadır.
Nitekim Nebi s.a.v.,
"kuşkusuz mazeretleri sebebiyle harbe katılmadıkları için Medine'de kalmış
bir topluluk vardır ki siz hangi dereye gitmiş, hangi boğazı ve dağı gfçmişiseniz onlar da sevab
yönünden sizinle beraberdirler."[Buharî, cihad] buyurmuştur. Mazeretleri dolayısıyle
savaşa katılamayanların durumu böyle olunca, zekat toplama göreviyle görevli
oldukları için savaşa katılmayanların sevabının nasıl olacağı meydandadır.[el-Mubarekfûri Tuhfetü'l-Ahvezi III-307-308.] Hadis-i şerif zekat memuru tayin
etmenin caiz olduğuna bir delildir.